Tokyo sanat sahnesi parıltılı, enerjik ve sıradanlıktan uzak. Farklı fikirler peşinde olanlar için harika seçenekler sunan Japon başkentinin sanat dünyasında yolculuğa çıkıyoruz.
Tokyo sanat sahnesi parıltılı, enerjik ve sıradanlıktan uzak. Farklı fikirler peşinde olanlar için harika seçenekler sunan Japon başkentinin sanat dünyasında yolculuğa çıkıyoruz.
“Hayalimdeki dünya çok büyüktü”
Tokyo sanat dünyasındaki yolculuğumuzun ilk ayağında uluslararası üne sahip, Japon sanatçı Ly ile buluşuyoruz. Ly, dünyasını duvarları boyayarak bulmuş. İşlerinin başrolünde ise kendinden esinlenerek yarattığı küçük canavar LUV bulunuyor.
Sanatçı Ly, grafiti dünyasına girişini “Hayalimdeki dünya çok büyüktü, onu gerçek hayatta yansıtabilmek için doğru mecranın duvar olabileceğini düşündüm ve böylece sokak sanatı yapmaya başladım.” sözleriyle anlatıyor.
Turumuza Japon sanat hayatının kalbinin attığı Odaiba semtinde devam ediyoruz. Sanatın yüksek teknolojini ile buluştuğu Mori Dijital Sanat Müzesi (Mori Building Digital Art Museum) 10 bin metrekarelik bir alana yayılıyor. Benzerlerinden oldukça farklı olan Mori Dijital Sanat Müzesi, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.
“Sanatı kelimelerle değil, insanları sanatın içine alarak anlatabileceğimizi düşünüyoruz”
Odaiba aynı zamanda, sanat ile toplum arasındaki sınırları kaldırmayı amaçlayan bir grup sanatçının oluşturduğu teamLab’in iki farklı müzesine ev sahipliği yapıyor: Borderless ve Planet.
teamLab’den Takashi Kudo, grubun sanata bakış açısını “Biz, sanatın veya yaratıcılığın kelimelerle değil de, insanları sanatın içine alarak anlatılabileceğine inanıyoruz.” sözleriyle açıklıyor.
Kudo, “Borderless’te bazı insanlar kafa karışıklığı yaşıyor, bazıları etkileniyor, bazıları ise instagramda takılıyor. Burada zorlama ve doğru yanıtlar yok, tıpkı hayatın kendisi gibi. Planet ise daha çok sarmalayan bir deneyim, ayakkabılarınızı çıkarıp çıplak ayakla geziniyorsunuz. Bu da pek alışılmış bir durum değil. Size bir yandan gerçek hayattaki bir şeyleri de keşfettiriyor.” diyor.
